11 Mart 2016 Cuma

FON AKIM TABLOSU NASIL HAZIRLANIR?

Fon Akım Tablosu 
Fon akım tablosu, bir dönem içinde işletmenin sağlamış olduğu tüm mali kaynakları ve bunların kullanım yerlerini göstererek, bilanço ve gelir tablosunda görülmeyen fon akımını ortaya koymak amacıyla hazırlanan bir tablodur


Fon akım tablosu, bilanço ve gelir tablosu ile birlikte ilgililere sunulur, böylece işletmenin mali gücü ve bu mali gücün nasıl kullanıldığı, gelecekteki fon gereksiniminin ne olduğu gibi konularda bilgiler verir[1]
Fon akım tablosu fon kaynakları ve fon kullanımları olarak iki bölümden oluşmaktadır.İlk bölümde işletmenin belli bir dönemde elde ettiği fonlar, diğer bölümde ise bu fonların nerelerde kullanıldığı gösterilmektedir. 

Fon Kaynakları 
Bir işletmenin sağalayabileceği fon kaynakları temel olarak dört grupta toplanmaktadır: 
·        İşletmenin faaliyetleri sonucu yaratılan kaynaklar 
·        İşletmenin aktif değerlerindeki azalışlar 
·        İşletmenin borçlarındaki  artışlar 
·        İşletmenin sermayesindeki artışlar 
İşletmenin belli bir faaliyet döneminde yarattığı kaynaklar şöyle ifade edilebilir: 
Dönem karı + Nakit çıkışı gerektirmeyen giderler – Nakit girişi sağlamayan gelirler 
İşlem sonucunda oluşacak artı tutar işletmenin faaliyetleri sonucunda yaratmış olduğu fon kaynaklarını ifade edecektir.Gelir tablosunda dönem karı hesaplanırken yapılan işlemlerde aslında işletmeden bir fon çıkışı yaratmayan giderler ve aynı zamanda fon girişi sağlamayan gelirler de yer almaktadır.Bu türden olan gelir ve giderler ne fon kaynağı, ne de fon kullanımını ifade ederler.Örnek olarak işletmenin ayırmış olduğu amortisman giderleri gösterilebilir.Aslında işletmeden amortisman tutarı kadar bir fon çıkışı olmamış, ama bu tutar dönem karının hesaplanmasında düşülmüştür.Stok değer düşüklüğü, menkul kıymet değer düşüklüğü, önceden ödenmiş giderlerin cari dönemde giderleştirilen kısımlarının  izlenildiği   hesaplar da aynı özelliğe sahiptirler.Tüm bu giderler gelir tablosunun uygun bölümlerinde yer almış, dönem karı saptanırken bu giderler düşülmüş, ama aslında işletmeden bir fon çıkışı yaşanmamıştır.Aynı şekilde gelir tablosunda gelir olarak kabul edilen ama işletmeye fon girişi sağlamayan türden olan gelir hesapları da yer almaktadır.Örnek olarak işletmenin önceden tahsil ettiği gelirlerin cari dönemde gelir olarak kabul edilen kısımları gösterilebilir.Tahakkuk etmiş ama henüz tahsil edilmemiş gelirler de aynı özelliğe sahiptirler.Bu türden olan gelirler işletmeye cari dönemde gerçek anlamda bir fon girişi sağlamadıkları halde gelir tablosunda uygun bölümlerinde yer almış ve dönem karının hesaplanmasında kullanılmışlardır.Gerçek fon kaynağı tutarını  belirlemek için bu tür gelirlerin  dönem karından geri düşülmesi gerekmektedir.İşletmede nakit çıkışı sağlamayan giderler aşağıdaki gibidir: 
  • Amortisman giderleri
  • Reeskont faiz giderleri
  • Karşılık giderleri
  • Gelecek aylara ait giderlerin cari döneme ait kısımları
  • Gider tahakkuklarında artışlar
İşletmeye fon girişi sağlamayan gelirler ise şunlardır: 
  • Reeskont faiz gelirleri
  • Konusu kalmayan karşılıklar
  • Gelecek aylara ait gelirlerin cari döneme ait kısımları
  • Gelir tahakkuklarında artışlar
Fon akım tablosunun faaliyetlerden sağlanan fon kaynakları bölümü hazırlanırken dönemin gelir tablosundaki olağan ve olağan dışı kar tuturlarından onların hesaplanmasında yer alan yukarıdaki gelir ve gider çeşitleri kurallara uygun şekilde eklenmeli ve düşülmelidir.Yani dönemin olağan ve olağan dışı kar tutarlarına fon çıkışı sağlamayan giderler eklenmeli, fon girişi sağlamayan gelirler ise düşülmelidir. 
İşletmenin aktif değerlerinde oluşacak azalış işletmeye fon kaynağı sağlamaktadır.Bilindiği üzere işletmenin varlıkları Dönen varlıklar ve duran Varlıklar başlıkları altında toplanmaktadır.Dönen varlıklardaki azalışların saptanmasında brüt değerler kulanılmaktadır.Yanı karşılıklar ve değer düzenleyici hesaplar dikkate alınmamaktadır.Duran varlık kalemlerindeki azalışlar saptanırken de brüt değerler kullanılmaktadır.Tekdüzen muhasebe sistemine uygun olarak duran varlıkların satın alınmasından doğan fon çıkışları ve duran varlıkların satılmasından doğan fon girişleri fon akım tablosunda ayrı ayrı gösterilmektedir.İşletme sahip olduğu duran varlığı net defter değerinin hem üstünde, hem de altında bir tutara satabilir ki, birinci durumda işletme kar, ikncide ise zarara uğrayacaktır.Net defter değeri maddi duran varlığın maliyet bedeli ile birikmiş amortisman tutarı arasındaki farktır.İşletmenin maddi duran varlık satışından elde edeceği kar olağandışı gelir, zarar ise olağandışı zarardır ve bu tutarlar sırasıyla diğer olağandışı gelir ve karlar  ve diğer olağandışı zararlar hesaplarında izlenilmektedir.Gelir tablosunda dönem karı hesaplanırken bu kalemler de hesaba katılmışlardır.Fon akım tablosunda aynı tutarın iki defa hesaplanmasına yol vermemek için maddi duran varlık satışı karı dönem karından düşülmeli, zarar tutarı ise dönem karına eklenmelidir. 
İşletme uzun veya kısa vadeli borçlanma yoluyla da fon kaynağı sağlayabilir.Burada dikkat edilmesi gereken borç ve gider karşılıkları alt başlığındaki kalemlerdeki artışın fon kaynağı olarak kabul edilmemesidir.Aynı şekilde işletmenin sermeyesinde oluşacak  artışlar da fon kaynağı oluşturmaktadır.Öz sermaye kalemlerinden yedekler kalemlerindeki artış ve yeniden değerleme artışları fon kaynağı olarak kabul edilmemektedir.Kısacası işletmenin aktif kalemlerindeki azalış, pasif kalemlerindeki artış fon kaynağı olarak nitelendirilmektedir. 
Fon Kullanımları.
İşletmenin fon kullanımları da dört grupta toplanmaktadır:
  • İşletmenin faaliyetleri sonucunda fon kullanımları
  • İşletmenin aktif değerlerinde artış
  • İşletmenin borçlarında azalış
  • İşletmenin sermayesinde azalış
Dönem karı + Nakit çıkışı gerektirmeyen giderler – Nakit girişi sağlamayan gelirler 
işleminin negatif değer alması işletmenin faaliyetleri sonucunda mali kaynaklarında azalma meydana geldiğini gösterir ki, bu da fon kullanımı anlamına gelmektedir.İşletmenin dönem sonunda zarar etmesi onun fon kaynağı yaratmaması anlamına gelmez.Yani dönem sonunda zarar eden bir işletme de faaliyetleri sonucunda fon kaynağı yaratbilir.Şöyle ki, işletmenin cari dönemde ayırmış olduğu amortisman, karşılık, itfa payları dönem zararından büyük ise aradaki fark kadar işletme fon kaynağı  yaratabilmiştir.Aksi durumda ise aradaki fark kadar mali kaynaklarda bir azalma yani fon kullanımı olmuştur.Fon akım tablosunun faaliyetlerle ilgili fon kullanımı bölümünde de fon kaynaklarında olduğu gibi olağan ve olağandışı zarar tutarları üzerinde düzeltmelerin yapılması gerekmektedir.Önemli olan bu düzeltmeler sonucunda ortaya çıkacak olan değerdir.Değerin artı çıkması fon kaynağı, eksi çıkması ise fon kullanımı olacaktır. 
            İşletmenin varlıklarındaki artışlar fon kullanımını ifade ermektedir.Örnek olarak işletmenin yeni bir bina satın alması gösterilebilir. 
            İşletmenin kısa ve uzun vadeli borçlarındaki azalışlar da fon kullanımını ifade etmektedir. 
            Aynı şekilde işletme sermayesinin çeşitli nedenlerle azaltılması da fon kullanımı olarak kabul edilmektedir.Ama işletmenin sermayesinin azaltılması zararın sermayeye devri suretiyle yapılıyorsa bu fon kullanımı olarak nitelendirilmez.Çünki bu drumda işletmeden gerçek bir fon çıkışı yaşanmamaktadır. 
            İşletmenin belli bir dönemine ait fon akım tablosunun hazırlana bilmesi için en az iki ardışık döneme ait bilançolarına, cari döneme ait gelir ve kar dağıtımı tablolarına ihtiyaç vardır. 
Fon Akım Tablosunun Yorumu 
Fon akım tablosunu daha iyi yorumlaya bilmek için tablonun kaynak ve kullanım bölümlerini oluşturan kalemlerin dikey yüzdelerini hesaplamak ve her bir kalemin toplam içindeki payını dikkate alarak yorumlamak gerekir.İlk olarak işletmenin fon kaynakları yorumlanır.İşletme yöneticileri burda en fazla fonların nerelerden sağlandığını incelerler. 
İşletme açısından en iyi olan faaliyetlerden sağlanan kaynaklardır.Bu tutarın fazla olması işletmenin fon yaratma gücünün yüksek olduğunu gösterir.Yani işletme kendi kendini finanse edebilmektedir.Dönen varlıklardaki azalışlardan elde edilen fonların incelenmesinde ise hazır değerlerden daha çok stok ve alacaklardaki azalmalarla yaratılan fonlar olumlu karşılanmaktadır. 
Hazır değerlerin azalması işletmenin likiditesini azalttığı halde alacakların tahsili ve stok devrinin yüksek olması yüzünden bu kalemlerde yaşanan azalışlar arzu edilendir.Duran varlıkların azaltılması yoluyla fon kaynaklarının sağlanması her zaman için olumlu değildir.Eğer duran varlıklarda azalma küçülme, gerileme yüzünden kaynaklanıyorsa bu iyi bir durum değildir. 
Ama işletmenin yeni teknolojiden yararlanmak, atıl kapasite maliyetlerinden kurtulmak ve benzeri amaçlarla duran varlıklarını azaltması iyi bir durumdur. 
İşletmenin borçlanma yoluyla fon elde etmesi onun kredi itibarının iyi olmasını gösterse de elde edilen bu fonların belli bir bedeli olduğu unutulmamalıdır.Genelde uzun vadeli borçlanma tercih edilmektedir.Sermaye artırımı yoluyla fon kaynağı sağlanması da arzu edilen bir durum olarak değerlendirilmektedir. 
Fon kullanımları bölümünde ise işletmenin en fazla nerelerde fon kullandığını incelenir.Dönen varlıklardaki artış zamanı fon kaynaklarının hazır değerler, ticari alacaklar ve stoklar arasında dengeli bir şekilde dağıtılmasına dikkat edilir.Bu zaman ne likidite yetersizliğine ne de atıl nakit tutulmasına neden olacak bir kaynak kullanımı yapılmamalıdır.İşletmenin duran varlıklara yatırım yapması büyümek amacıyla yapılmışsa olumlu bir durum vardır.Ama burada yapılan fon kullanımlarının kaynaklarına dikkat edilmelidir.Özkaynaklar ve uzun vadeli borçlanma yoluyla yapılan duran varlık yatırımları olumlu karşılandığı halde kısa vadeli borçlanma yoluyla sağlanan fon kaynaklarının bu amaçla kullanılması olumsuz bir durumdur.






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Sorularınızı Bekliyorum